BİSMİLLAH HER HAYRIN BAŞIDIR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


?
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
En son konular
» Halit Ertuğrul
Zikrin hakikati ... Emptytarafından sahra Çarş. Haz. 24, 2009 7:55 pm

» Ehl-i gaflet dünyasının hakikatini tasvir eder levhadır
Zikrin hakikati ... Emptytarafından FAKİR Paz Nis. 26, 2009 10:12 pm

» Ölüm Geliyorum Diye Davetiye Basmaz....!
Zikrin hakikati ... Emptytarafından FAKİR Paz Nis. 26, 2009 9:44 pm

» Anket Eklemek!!
Zikrin hakikati ... Emptytarafından LiSeLiM C.tesi Nis. 25, 2009 9:40 pm

» Foruma Video Eklemek
Zikrin hakikati ... Emptytarafından LiSeLiM C.tesi Nis. 25, 2009 8:59 pm

» MEHMET ÂKİF ERSOY
Zikrin hakikati ... Emptytarafından Güllere_Vurgunum Cuma Nis. 24, 2009 10:28 pm

» İmam-ı Azam Ebû Hanîfe
Zikrin hakikati ... Emptytarafından la edri Cuma Nis. 24, 2009 10:07 pm

» İsmail el-Buhari (r.a)
Zikrin hakikati ... Emptytarafından la edri Cuma Nis. 24, 2009 12:39 am

» Hz. Ali (r.a)
Zikrin hakikati ... Emptytarafından la edri Cuma Nis. 24, 2009 12:35 am

» Hz. Ömer (r.a)
Zikrin hakikati ... Emptytarafından la edri Cuma Nis. 24, 2009 12:28 am


 

 Zikrin hakikati ...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
LiSeLiM
Administratör
Administratör
LiSeLiM


Kadın Mesaj Sayısı : 116
Nerden : Kocaeli
Teşekkür Et : 5
Uyarı :
Zikrin hakikati ... Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Zikrin hakikati ... Right_bar_bleue

Teşekkür Puanı : 6
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 08/01/09

Zikrin hakikati ... Empty
MesajKonu: Zikrin hakikati ...   Zikrin hakikati ... EmptyCuma Ocak 09, 2009 9:42 pm

Gözler görmek içindir. Var olan şey muhakkak görülür.

La ilahe illallah tevhidi ile başladım zikre..

Ağzım kapandı dilim söyledi..

Dilim lal oldu gözlerim söyledi..

Gözlerim kör oldu kalbim söyledi..

O da durdu sandım..

Titriyordu vücudum..

Dedim ;

Ya Rabbi !

Çok çok büyüksün..

Seni bilmeyen vücudumda hiçbir hücrem yok...

Bana seni zikrederken seyredecek kuvvet ver.. Amin



Bütün kainatı kuşatan, bir an dahi nazarını eksik etmeyen,

bütün kainata hayat veren, istediğinde tamamını veya dilediği kadarını alan,

her an her şeyi gören, işiten, bilen, istediği anda istediği şekil ve sıfatta tecelli eden, renksiz ve şekilsiz bir enerji kaynağı, bütün kainatı karanlıktan aydınlığa çıkarıyor..

Habibi ve Resulü Muhammed Mustafa (s.a.v.) ile de tüm kainata renk ve şekil veriyor.

Tüm kainat onun ruhu ile şekil ve renkleniyor..

Yüce Allah (c.c.) ;

“Adı ile adımı beraber yazdığım, kainatın sahibi olan ben!

kainatı onun için var ettim, tüm gördükleriniz ve görmedikleriniz benim kudretimin ve onun ruhudur.

Onu beşer olarak aranıza gönderdim.

Bütün mahlukatın en üstünü,

en şereflisi olarak aranızda yaşattım, dolaştırdım, konuşturdum.

Onu en güzel ahlak üzere Kur’an Ahlakı ile ahlaklandırdım.

En mükemmel insanı, İnsanı Kamili tarif ettim..

Muradım insanın şeref kazanmasının dersini vermekti “ buyuruyor..

Yine Rabbimiz buyuruyor ki;

Ben nasıl Hay isem, Habibimi de Hay kıldım.

Benim her yerde, her zerrede olmam nasıl mümkün ise onun da bulunması mümkündür.

O beşerdir fakat beşer aklı onu idrak edemez.

Çünkü O kudretimin, ilmimin ve kuvvetimin sırrıdır.

Bilin ki ben ilmim, kuvvetim ve kudretim ile her zerreyi kuşatmışım.

Gizli veya aşikar her şeyi görür, sesli veya sessiz her sesi işitirim.

Sen ki, Habibimin dili ile hitap eden ne görürsen, ne duyarsan doğrudur.

Akarak gelen, hiç kaybolmadan türlü şekillerle sıfat değiştiren, cihet tanımadan ses veren ne ki gördün o da benim.

Ey kulum sen kendini düşün ! Benim Nurum ile hayat bulursun. (İman nuru, göz nuru, dil nuru, kalp nuru ) işte bahşettiğim bu Nur ile bana yakın olur her an senin ile olduğumu bilir, sesimi duyar, türlü tecellilerimi görürsün.

Sana tecelli ettiğim anda Nurum bana fırlar, sen bir an boşlukta kalırsın, Habibimin nuru ile görürsün.

Kullarımın gece ibadetlerinin benim katımda sevabı, ecri sonsuzdur.

Hay olan bizi Hay esmamızın sırı ile (gece uyanık) olan kullarımın anışı, aczini bilip yalvarışı, bizi memnun eder.

Senin bütün benliğini saran benim HAY esmamın nurudur. Sana enerji ve canlılık verir.

Bu senin emrine verilmiştir. İster hareket halinde, ister durur halinde bulundurabilirsin.

İster gazap (CELAL) ister rahmet (CEMAL) sıfatımı kullanırsın.

Her ne yaparsan benim katımda karşılığını bulursun.

Bu istek ve arzularına “Ol (kün)” emrimiz ile Muradımız zahir olur.

Rabbini bil Habibime uy ve daima murat olan amelleri Rızam ile birleştirerek işliye bilmen için yardım iste.

Yalnız benim için amel işle ve yalnız benden yardım iste.

Habibim Muhammed (s.a.v.)’in kalbi benim Levhi Mahfuzum,

Mü’minin kalbi habibimin Levhi Mahfuzu,

Ay, Güneş ve yıldızlar kullarımın Levhi Mahfuzu’dur.

Biz sizi her yerde görür, işitiriz. Gizli ve açık her haliniz bizce malumdur.

Sizin bizi direk görenleriniz olduğu gibi arayıp görmek isteyen kullarım için bizi direk görenlerden ve vasıtalı olarak görmüş olanlardan araya istasyonlar koyduk ki, oralara uğrayıp yanlış yola sapmayasınız. Akıllı olan doğru yolu bulandır.

Güneş, ay ve yıldızlar, yer yüzündeki yol, denizdeki gemiler de bunlar gibi doğru yolu göstericilerimizdir buyurdu hocamız.

Öğreten ve yazdıran, güç ve kuvvet veren Rabbıma yaratıkları sayısınca hamdı senalar olsun. “Güzel davrananlara daha güzel bir karşılık, bir de fazlası vardır.Onların yüzlerine ne bir toz bulaşır, ne de bir horluk.İşte onlar Cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedi kalacaklardır.” (10/26) Ayetinin zahiri ve batını sırrında gizli olan bu halleri her terazi tartmaz. Bu hal ile hallenmeyen kişilere yaramayacak bu sözlerle meşgul olmaması, oldukları takdirde itiraz etmemeleri tavsiye olunur.

Cenabı Allah (c.c.) kulunu kendisine yakın kılmayı murat ederse, onu Hidayeti ile müşerref kılar...

Evvela onu Dünya sevgisinden uzaklaştırır. Kendisine ibadet etme alışkanlığını kazandırır.

Allah (c.c.) ona az yeme, içme, uyuma ve az konuşma, insanlardan uzak kalıp daima zikretme ve düşünme ilhamını ikram ve ihsan eder.

Sonra Tevekkül, sabır ve rıza makamlarına ulaştırıp kendi marifeti ve mutluluğuna erdirir.

Sonra İlahi huzura, onu meclisine alıp gönlünü Himmetler’ inin ilimleri ile doldurur.

O zaman, o kul ona yakın, kendi nefsinden uzak Kamil bir insan olur.

Korku ve Reca gider, yerine o kamilin kalbine Heybet (Ululuk), Üns (Huzur) gelir.

Allah (c.c.)’ın sıfatlarının nurları ile ezeldeki bekasına kavuşur.

O heybet ve ünsü de gönülden gider, Cenabı Hakkın CEMALİ ile mest olur. Kendinden geçer

Alimi billah olan kamilin üç türlü ameli vardır.

Biri zahiri ilimdir ki, halka açık anlatır.

Diğeri batın ilmidir ki, ancak ehline, bilenine bildirir.

Üçüncüsü ne zahiri ne de batinidir, o bir sırrı hafi (gizli sır) dır ki, Allah (c.c.) ile kamil arasında gizli ve örtülüdür.

Kamilin marifetinin beyni, muhabbetinin zevki, hikmetinin dudağı, hakikatinin ilmi O’ dur. Onun manevi devletinin sermayesi, saadetinin mayası, yakın olmanın gayesi, izzet ve lezzetinin sonu O’ dur. O ilmi ne halka izhar edebilir, ne de batın ehline ifşa etmek olur. Ancak ona sahip olan kul ile Allah (c.c.) arasında kalır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Zikrin hakikati ...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BİSMİLLAH HER HAYRIN BAŞIDIR :: DİĞER DİNİ KONULAR :: Diğer Dini Konular-
Buraya geçin: